Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleştirilen 2. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi'ne çıkan bilim heyeti 22 gün süren yolculuğun ardından Türkiye’ye döndü. TASE II'deki araştırmalardan elde edilecek bilimsel sonuçlar başta İklim değişikliği olmak üzere yeşil dönüşüm kapsamında da önemli bulgulara ulaşmamızı sağlayacak ve kutup bilimleri çalışmalarında ülkemizin uluslararası bilimsel yetkinliğine büyük katkı sağlayacak.
14 farklı proje için bilimsel araştırmalar yapıldı
Sefer katılımcıları, Türkiye’den 40 derece kuzeye çevirdikleri rotaları üzerinde Barents Denizi’nde 24 farklı örnekleme noktasında zooplankton, fitoplankton örneklemeleri, denizdeki kirleticilerin belirlenmesi, deniz suyu fiziksel parametrelerinin takibi, mikroplastik gibi konularda atmosferik kirlilik gözlemleri, meteorolojik gözlemler, gemi ticaret rotalarının çevreye etkileri, buzların gözlemlenmesi ve deniz memelilerinin takibi gibi 14 farklı proje için bilimsel araştırmalarını tamamladı.
9 kişilik bilim ekibi, 4 Temmuz'da çıktıkları yolculukta PolarXplorer isimli 42 metrelik araştırma gemisi ile Arktik Okyanusu'ndaki Barents Denizi’nde seyir gerçekleştirdi. Bilim insanlarına çalışmalarında Norveçli kaptan Harry Johannessen, 3. Kaptan Henrik Haveland ve Filipinli mürettebattan oluşan 6 kişilik gemi personeli de destek oldu.
Ekip, Barentz Denizi’ni geçerek Svalbard’da 82 derece kuzeye kadar yükseldikten sonra örneklemeleri alarak seferi tamamladı. Tüm bilim insanları projelerini PolarXplorer Araştırma gemisi üzerinde yürüttü.
Veri ve deniz örnekleri ile laboratuvarda sonuç elde edilmesi için çalışılacak. Bilim insanları bu çalışmalardan elde ettikleri bilgi birikimini bilimsel makale ve raporlarla tüm dünya ile paylaşacak.
Hem hava hem de deniz suyu sıcaklığı düşüktü
Barentz Denizi, Atlantik ve Arktik Okyanusu'nun etkilerinin birleştiği bir bölgede sefer yapıldı. Sefer boyunca ölü dalgalar, fırtına gibi bazı olumsuz etkilere maruz kalan ekibi en çok da sıcaklık düşüşü zorladı. Deniz suyu sıcaklığı da çok değişkenlik gösterdi. 10 derece ile başlayan deniz suyu sıcaklığı eksi 1.2 derecelere ulaştı ve böylelikle buzlu sularda da çalışma imkanı bulundu.
Arktik Okyanusu’nda çalışıyor olmanın bir özelliği de, bulunulan derece sebebiyle arktik çemberin içerisinde olunduğu için gece-gündüz her zaman güneşli olması Bu durumda 24 saat gündüz gibi çalışma yapılabiliyor. Ancak bu da biyolojik ritmin bozulmasına neden olarak ekibi zorlayan etmenlerden biri oldu.
Bilim insanları vardiya ile memelileri gözlemledi
Gerçekleşen önemli projelerden biri de deniz memelilerinin gözlenmesi üzerine…Bu kapsamda farklı bir yöntem izlendi. Geminin köprü üstünde tüm bilim insanları 4'er saat vardiya tutarak, memelileri gözlemledi.
Türk bilim insanları, yaklaşık 4 bin kilometrelik seferleri boyunca, 82 derece kuzey enleminde başlayan deniz buzlarını, Svalbard takım adalarındaki buzulları ve seyir boyunca geçtikleri Barents Denizi’ndeki kambur balina, Minke balinası, beyaz balina, yunus türleri, fok türleri, mors, kutup ayısı ve onlarca kuş türünü de gözlemledi.
Türk Bilim ekibinden Polonya İstasyonuna ziyaret Kuzey Kutbu ve Arktik Okyanusu üzerinde bilimsel çalışmalar yürütmek için Spitsbergen Adası üzerinde 13 ülkeye ait 20 araştırma tesisi bulunuyor. Türk bilim ekibi sefer sırasında Svalbard’ın Spitsbergen Adası'nda Polonya’ya ait Polonya Kutup Araştırma İstasyonunu da ziyaret etti.